14 MART 2021 TIP BAYRAMI BASIN AÇIKLAMASI
14 MART 2021 TIP BAYRAMI BASIN AÇIKLAMASI
İnsanların kendini çaresiz hissettiği, yardıma muhtaç olduğu
zamanlarda imdada yetişen, hem kendi canımızı ve hem de sevdiklerimizi emanet
ettiğimiz, özellikle son dönemde tecrübe ettiğimiz zorluklara rağmen görevlerini
fedakârca yerine getiren sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramı’nı kutluyorum.
Bütün dünya ülkeleri,
farklı tarihlerde, kendileri için anlamlı bir olayı başlangıç belirleyip
TIP bayramını kutlamaktadırlar. Ülkemizde ise tıp Bayram kutlama tarihi çok
anlamlıdır. Çünkü 1919 yılının 14 Mart’ında; işgal altındaki İstanbul’da
İstanbul Üniversitesi Tıbbiye 3. Sınıf öğrencisi Hikmet Boran önderliğindeki
tıp okulu öğrencileri, işgali protesto için toplanmış ve dönemin ünlü
doktorları da destek vermiştir. Böylece ilk Tıp Bayramı, Sağlık alanında hizmet
veren çalışanların yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. Bu nedenle 14 Mart
tıp bayramı biz hekimler için ayrı bir öneme sahiptir.
Hekimliği sadece bir meslek olarak değil; bir yaşam biçimi
olarak kabul ediyor, fedakârlık yapmayı insanımıza verdiğimiz değerin birer
göstergesi olarak görüyoruz. İnsanı yaşatmanın önemini biliyor, öncelikle
koruyucu sağlık hizmetlerinin etkin sürdürülmesi ve hastalarımızın sağlığına
kavuşması için pandeminin üzerimizdeki etkilerine rağmen tüm gücümüzle
çalışmaya devam ediyoruz.
Pandemi ile geçen bir yılda sağlık çalışanları adına şunları
ifade etmek istiyorum; kendi canları pahasına Covid 19’ la mücadelede en ön
safta amansız bir mücadele verilmiştir. Bu süreçte aylarca yakınlarından uzakta
kalınmıştır. Dahası yüzlerce meslektaşımız tıpkı milli mücadele kahramanları
gibi bu uğurda kendilerini feda etmişlerdir. Bu vesile ile vefat eden sağlık
çalışanlarımızı huzurlarınızda rahmet ve minnetle anıyor ailelerine sabırlar
diliyorum. Sağlık çalışanlarımızın bu fedakârlıklarını asla unutmayacağımızı
buradan bir kez daha haykırarak ifade etmek istiyorum.
Pandeminin etkileri halen devam etmekte ve meydana gelen
mutasyonlar neticesinde virulansta bir azalma meydana gelmedi. Avrupa ülkelerinin
birçoğunda vaka sayısı oranlarındaki artış devam etmektedir. Elimizde salgına
karşı en etkin olan önlemlerden temizlik, maske, mesafe ve son dönemde
uygulanmakta olan aşı dışında etkinliği kanıtlanmış bir tedavi maalesef
bulunmamaktadır.
Dünyada yüzün üzerinde ülkede aşılama hala
başlatılamamıştır. Gelişmemiş ülkelerin aşıya ulaşımında büyük sıkıntılar devam
etmekte ve salgının son erdirilmesi noktasında zaafiyete neden olmaktadır.
Pandemi ile mücadelede ülkemiz; kaliteli sağlıkçılarımız ve güçlü sağlık
altyapımızla dünyada ayrıcalıklı bir yerde olduğu aşikârdır. Ülkemiz on
milyonun üzerindeki aşı uygulaması ile dünyada ilk onun içerisindedir. Buradan
emeği geçen bütün yetkililere huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Aşı
tedariğindeki zorluklara rağmen aşılama çalışmalarının hız kesmeden devam
etmesi, riskli grupların aşılanmalarının bir an önce tamamlanması sağlık
sistemimizdeki ve sağlık çalışanlarımızdaki yükü azaltacaktır.
Bu zorlu günlerde çözüm bulunmasını talep ettiğimiz şu
sorunlara ve önerilerimize kısaca değinmek istiyorum; sağlık çalışanlarına
şiddet olayları maalesef sıradanlaşmaya başladı. Hiçbir acı ve hiçbir mazeret
sağlık çalışanlarına şiddeti haklı gösteremez.
Bu tür saldırılar özveri ile çalışan değerli hekimlerimizin mesleki
aşkını ciddi olarak yaralamaktadır. Eminiz ki; bu durum kamu vicdanını da
rahatsız etmektedir. Üzülerek ifade edebiliriz ki can güvenliği sağlık
çalışanlarının en büyük sorunu haline gelmiştir.
Hekimler olarak ifade etmek istiyoruz ki; sağlık
çalışanlarına yönelik her türlü şiddet ayrı bir suç tipi olarak kategorize
edilmeli, tutuklu yargılanma talebi tam olarak karşılığını bulmalı ve
yargılamalar kısa süre içinde caydırıcı cezalarla sonlanmalıdır.
Pandemi döneminde sorunlarımızın tamamını tabi ki gündeme
getirmek istemiyoruz. Fakat biliyoruz ki gözden kaçan önemli sorunlarımızdan
biri de yaşadığımız hukuki problemlerdir. Hukuki problemler en az sağlıkta
şiddet kadar önemlidir. Yapılan tıbbi müdahalelerin neticesinde gelişen bir
takım olumsuzlukları komplikasyon, malpraktis sarmalında değerlendirip
sınırları belli olmayan malpraktis lehinde yorumlayıp haksız tazminat ve hapis
davaları artık hekimlerin en büyük problemlerindendir.
Bu düşüncelerle Malatya Tabip Odası olarak yüce mesleklerini
icra ederken vefat eden sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere, sağlıklı bir
gelecek için çalışan ahirete irtihal etmiş sağlık çalışanlarımızı şükranla yâd
ediyor, her birine Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimize ve insanlığa
hizmetleri için tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ediyor, huzurlu, güvenli ve
sağlıklı günler diliyor, 14 mart Tıp Bayramı’nı kutluyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Malatya Tabip Odası Başkanı
Doç. Dr. Erol Karaaslan